BİR İHRACAT KLASİĞİ-DAHİLDE İŞLEME REJİMİ
I-GİRİŞ:
Ülkemizde ihracata dayalı büyüme politikalarının benimsendiği 1980 yılından itibaren ihracatın
geliştirilmesi amacıyla İhracatı Teşvik Mevzuatı uygulanmaya başlanmıştır. Daha sonra Avrupa
Topluluğu ile ülkemiz arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması ve bu anlaşmadaki
yükümlülüklerimiz çerçevesinde İhracatı Teşvik Mevzuatının devamı niteliğinde olan
ihracatçılarımızın ucuz ve kaliteli ham madde ve ara malını uluslararası pazarlardan ithalat
vergilerden muaf olarak temin etmelerine imkan tanıyan Dahilde İşleme Rejimi(DİR) hayata
geçirilmiştir. 31.12.1995 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 95/7615 sayılı BKK ile Dahilde
İşleme Rejimi Kararı yürürlüğe girilmiştir.
Dahilde İşleme Rejimi, ulusal ekonomiler üzerine yapmış olduğu çok çeşitli etki ve sonuçları
nedeniyle, “Ekonomik Etkili Gümrük Rejimleri” arasında yer almaktadır. Bu itibarla ihracat,
ithalat, yurtiçi üretim ve kamu gelirleri gibi ekonominin birçok sektörü üzerinde makro ve mikro
düzeyde doğrudan etkileri ve sonuçları bulunan bir sistem olma özelliğine sahiptir.
II-REJİMİN TANIMI VE AMACI:
Dahilde işleme halen 4458 sayılı Gümrük Kanununda verilen yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunun
2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı ile temel esasları düzenlenen, İhracat Genel
Müdürlüğünce çıkarılan 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği ile detayladırılarak
yönetilen bir rejimdir.
Dahilde işleme; serbest dolaşımda bulunmayan eşyanın vergileri teminata bağlanmak suretiyle
ithal edildikten sonra bir işleme faaliyetine tabi tutulması ve elde edilen nihai ürünün
ihracının ardından teminatın iade edildiği ekonomik etkili bir gümrük rejimidir. Rejimin amacı
söz konusu Karar’da, “Dünya piyasa fiyatlarında hammadde temin etmek suretiyle ihracatı
artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını
geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmek” olarak belirlenmiştir.
III-UYGULAMA ŞEKİLLERİ:
Rejim Şartlı Muafiyet Sistemi ve Geri Ödeme Sistemi şeklinde uygulanmaktadır.
Sık kullanılmamakla birlikte geri ödeme sisteminde; ithal eşyasına isabet eden vergiler ödenir,
üretim sonucunda elde edilen mamuller ihraç edildikten sonra vergiler iade edilerek süreç
tamamlanır.
Şartlı muafiyet sisteminde ise; gümrük vergileri teminata bağlanarak eşya ithal edildir, elde
edilen mamullerin ihracından sonra teminat iade edilerek rejim sonlanır.
İhracat sektörü genellikle %90-95 i aşan oranda şartlı muafiyet sistemini kullanarak işlem
yapmaktadır. %1-5-10 gibi duruma göre indirimli teminattan yararlanma imkanının bulunduğu bu
sistemde aslında bir muafiyet söz konusu değildir. Her nekadar içinde muafiyet kelimesi geçse de
rejim kapsamında getirilen eşya serbest dolaşıma girmez. Aslında emanet bir eşyadır, herhangi
bir yurtdışı edilmeme durumunda ağır cezai müeyyidelerle karşılaşılabilir.
Bir Örnek:
Uygulanmasını basit bir örnekle açıklamak gerekirse;
Yurtdışından 10.000adet pantolon siparişi alan tekstil firması bu üretim için (2.1*10.000)
21.000m2 kumaşa ihtiyaç duymaktadır. Bu üretimi serbest dolaşımda bulunan eşya(basitçe vergileri
ödenmiş eşya) ile yaparsa üretim maliyetleri artacağından dahilde işleme rejimini kullanmak
isteyecektir. Dahilde işleme izin belgesini İhracat Genel Müdürlüğünden(bazı basit işlemler için
Gümrük Müdürlüğünden alınana da dahilde işleme izni denir) aldıktan sonra belge kapsamında
yapmış olduğu ithalatlarda gümrük vergileri teminat karşılığında ertelenecek/tahsil
edilmeyecektir. Kumaştan gömlek üretimini tamamlayan firma bu ürünlerin tümünün ihracatını
yaptıktan sonra idareye müracaat ederek belgenin kapatılmasını ve teminatının iadesini
isteyecektir. İdarece yapılan incelemede herhangi bir sorun tespit edilmezse belge kapatılacak
ve teminat iadesiyle süreç tamamlanacaktır.
Bu basit anlatımda da görüleceği üzere, uluslararası piyasadan uygun eşya temini yanısıra ithal
eşyasına uygulanan vergi ve vergi dışı yükümlülükleri askıya alarak üretim yapma imkanı tanıyan
bu rejimin, ithal eşyasının yükümlülükleri arttıkça marjinal faydasının da artacağı kolayca
hissedilebilir.
IV-BAZI TEMEL TANIMLAR:
Rejimin mevzuata uygun bir şeklide tamamlanarak sonradan riskli bir durum yaşamamak için
başından sonuna kadar çok sıkı bir takibe ihtiyaç vardır.
Sorumluluğun esasını kısaca özetlemek gerekirse; diğer şartları ikinci plana aldığımızda DİR
kapsamında gelen ithal eşyası işlem görmüş ürün içinde yurtdışı edilirse herhangi bir sorun
yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Bu bağlamda bazı temel tanımlara yer verelim:
İthal Eşyası: İşlem görmüş ürünün elde edilmesinde kullanılan hammadde, yardımcı madde, yarı
mamul, mamul ile işlem görmüş ürünün bünyesinde yer almamakla birlikte çalışmasını sağlayan
madde (yakıt ve yağ dahil) ya da hizmetin devamını sağlayan madde (yedek parça, vb.), ambalaj ve
işletme malzemesini,
Asıl İşlem Görmüş Ürün: Dahilde işleme rejimi kapsamında elde edilmesi amaçlanan ürünü,
İkincil İşlem Görmüş Ürün: İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl işlem görmüş ürün
dışındaki ürünü,
Fire: İşleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı şeklinde
yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıkları,
İfade etmektedir.
Yukarıdaki tanımda yer alan unsurları gerçekleşen üretim verilerine göre doğru tespit
ettiğimizde büyük bir sorunla karşılaşmayacağız demektir. Ancak üretim süreci karmaşıklaştıkça
gerçekleşene göre beyanda bulunmanın o derece emek istediğini de belirtelim.
Kumaş örneğimizden devam edersek;
İthal eşyası: Kumaş
Asıl İşlem Görmüş Ürün: Pantolon
İkincil İşlem Görmüş ürün: Kumaş Kırpıntısı
Fire: Üretim sırasında tanıma uygun oluşmuşsa dikkate alınmalıdır.
Tabiki mevzuatta işin esasına tesir eden çok sayıda tanım vardır ancak yazıyı uzatmamak için
değinmedik. İlgi duyanlar Karar ve Tebliğde detayları bulabilirler.
V-REJİMİN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR:
İhracatçı firmalarımızın üretim maliyetlerini düşürerek uluslararası rekabet güçlerini artıran
bu rejimin genel olarak sağladığı kolaylıkları şöyle özetleyebiliriz:
- İthalatta Gümrük Vergisi, KDV, KKDF muafiyeti,
- Ticaret politikası önlemlerine tabi olmama,
- Yurt içi alımlarda KDV tecil-terkin uygulaması,
- Eşdeğer eşya kullanıma olanak vermesi,
- Teminat indirimi,
Elbette bu başlıkları detaylandırma ve artırma mümkündür. Doğrudan ve dolaylı katkısıyla DİR
ihracata dönük üreticilerin vazgeçemeyeceği bir destek unsurudur.
VI-MUHTEMEL RİSKLER:
İhracatçıya yüksek oranda fayda sağlayan bu rejim iyi yönetilmediği taktirdeki aşağıda
özetlediğimiz olası riskleride içinde barındırmaktadır.
* 4458 sayılı Gümrük Kanunu:
-Rejimin ihlali halinde gümrüklenmiş değerin 2 katı ceza tatbik edilir.
(Gümrüklenmiş Değer; eşyanın alış bedeli, sigorta, navlun ve gümrük vergileri toplamını ifade
eder. Vergiden muaf olsa bile 100tl kıymetinde bir ihlal için 200tl ceza kesilir)
* 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu:
(Belli bir amaç için kullanılmak veya işlenmek üzere ülkeye geçici ithalat ve dahilde işleme
rejimi çerçevesinde getirilen eşyayı, hile ile yurt dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi, bir
yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.)
* İhlal halinde YYS, OKSB gibi gümrük statü belgelerinin iptali riski vardır.
* İndirimli teminattan yararlanamama durumu vardır.
* Firmanın risk düzeyinin yükselmesi olasıdır.
VII-YAŞANAN BAZI SORUNLARDAN
ÖRNEKLER:
Dahilde işleme rejimi konusunda yapılan incelemelerde ihracat sektöründe sıklıkla karşılaşılan
bazı sorun ve yanlış uygulamalara kısaca dikkat çekelim:
Fire:
Mevzuat fireyi; işleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz
kaçağı şeklinde yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıklar olarak
tanımlarken firmaların ekonomik değeri olan yan ürünleri de fire olarak kabul ettikleri
görülmektedir. Denetimde fire olmadığının tespiti halinde yukarıda sayılan yaptırımlarla
karşılaşılır.
Asıl ve İkincil işlem Görmüş Ürün:
Üretim süreci sonunda elde edilmesi amaçlanan mamul maddeye asıl ürün denir. Bu süreçte elde
olmadan ortaya çıkan ve ekonomik değeri bulunan diğer bütün unsurlar da ikincil üründür. Asıl
ürün ihraç edilmesine rağmen ikincil ürünler fire gibi değerlendirilip yurt içi satışa konu
edildiğinde yine yukarıda değinilen cezalar söz konusudur.
İhracat Taahhüdünü Hesaplama:
Firmalar genellikle gerçekleşen verimlilik oranlarını dikkate almadıklarından yapılan
denetimlerde yurtdışı edilmemiş ithal eşyası veya mamul ile karşılaşılmaktadır. Bu durumda yine
rejim ihlali gerçekleşmiş olacaktır.
Eşdeğer Eşya Kullanımı:
Eşdeğer eşya konusu genellikle stoklarda bulunan diğer eşya ile karıştırılmaktadır. Eşdeğer
eşyanın ithal eşyası ile GTİP ve nitelik olarak uyumluluğu zorunludur.
Miktar Aşımı-Eksik İhracat:
Süregelen üretim süreci içinde ithal edilen eşyanın miktar denetimi ile verimlilik durumuna göre
ihracı gereken eşya miktarında yanlışlıklar yapılmaktadır.
Revize -Süre:
Üretim faaliyetinde sürenin aşılması yada öngörülenin dışında bir gelişme olması halinde
bildirim zorunluluğu bulunmasına rağmen rejimin takibinde yeterince dikkatli olunmadığından çok
sayıda sorunla karşılaşılmaktadır.
Aracı İhracatçı:
Aracı ihracatçı kullanımında gerek eşyanın miktarı gerekse aynen ihracı konularında ortaya çıkan
sorunlardan doğrudan belge sahibi firma sorumludur.
Telafi Edici Vergi:
Genellikle yanlış hesaplanan bu vergi düzgün bir stok ve üretim kaydı takibi gerektirmektedir.
VIII-SONUÇ
İhracatımızın yaklaşık %40-45’ini ithalatımızında yaklaşık %15’lerini oluşturan (rakamlar
farklılık arzedebilir) dahilde işleme rejimi hakettiği ilgiyle takip edilirse herhangi bir
sorunla karşılaşılmadan avantajlarından yararlanmak mümkündür. Bir takım artniyetlilerce
kaçakçılık fiiline alet edilebilse de işlerini düzgün yapan kurumsal firmaların profesyonel ve
titiz bir yönetim anlayışı ile bu rejimden maksimum oranda fayda sağlamaları da imkan
dahilindedir.
Yanlış uygulamalardan kaynaklanabilecek olası bir kaçakçılık soruşturması riski nedeniyle rejimi
hiç kullanmayan firmaların bulunabildiği bu ortamda sektör temsilcilerinin de katılımıyla, daha
kolay ve anlaşılır düzenlemelerle uygulamayı sektörler itibariyle netleştirmek hem ihracatımıza
hem de ihracatçımıza sağlanan katkıyı artıracaktır.
Musa ÜNAL
E. Ticaret Başmüfettişi
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri